Köyün birinde baş belâsı bir canavar varmış. Köylü biri çıksa da defetse diye beklerken adamın biri talip olmuş: "Bana köyün imkânları ile 5 yıl süre verin, halledeyim" demiş. "Tamam" demişler. Ye, iç, yat, eğleş, konuş derken geçmiş 5 yıl. "Haydi!" demişler, "Verdiğin sözü tut". "Hay hay" demiş bizimki. "Siz yakalayın getirin, öldürmesi benden". Köylü; "Yahu, biz nasıl yakalarız?" demiş, "Hem sen halledeceğim dememiş miydin?" Bizimki; "Ben halledeceğimi söyledim, yakalamaktan bahsetmedim ki" demiş. "Bana bir 5 yıllık süre ve aynı imkânları verin, hem yakalayayım hem de öldüreyim". Köylü gene "Tamam" demiş. Gene ye, iç, yat, eğlen derken 5 yıl geçmiş. Köylüler; "Hadi artık sayın kahraman, şu canavarı yakala da öldür" demişler. Bizimki yine "Hay hay" demiş. "Siz bana onu gösterin, ben de yakalayayım". Köylü; "Ya, olur mu?" demiş. "Bulmak, yakalamak hepsi senin işin" demişler. Kahramanımız; "İyi de ben bulurum demedim ki, yakalarım dedim" demiş. "Siz bana aynı imkânlarla bir 5 yıl daha verin, hem bulayım hem halledeyim" deyince güngörmüş ihtiyarın biri; "Kardeşlerim, asıl canavarı başımıza geçirmişiz" deyivermiş.
Akrebe "Niçin milleti sokuyorsun?" diye sormuşlar: "Ben sıkıca kucaklıyorum, samimiyetimin şiddetine dayanamıyorlar" diye cevaplamış.
Arslana "Senin olmadığın yerde tilki baş koparıyor" demişler: "Tilkiye o fırsatı verenler müstahaktır" demiş.
Keçiye "Ne güzel de yağlısın" demişler: "Boşuna yağcılık yapmayın, devlet katında makam - mansıp sahibi değilim" demiş.
Ağustos böceğine "Niye cırlayıp duruyorsun?" demişler: "Devlet sanatçısı olmak için konser veriyorum da" demiş. "Malûm, kışın aç kalmamak için".
Aç köpeğe sormuşlar; "Niçin fırına saldırıyorsun?". "Ne yapalım" demiş. "Toplu yürüyüş yapacak halimiz yok ya".
Balığa "Niçin baştan kokuyorsun?" demişler: "Siz başımdan kokluyorsunuz da ondan size öyle geliyor" demiş. "Kuyruğumdan da koklayın, aynı kokuyu alırsınız".
2 çarpı 2; eder 2 buçuk. Sanki Cennet"e yolculuk. Kuzulara şah olmuş kurt, istersen karaborsadan dilek tut.
Onlar ermiş muradına, biz çıkalım Kaf Dağına..
Biri çalmış, biri çırpmış, biri yemiş, diğeri yutmuş. Öbürü; "Hani bana, hani bana" demiş.
İyi maçlar ve magazinler Türkiye !